Çorum Halk Hekimliği

İnsanlık tarihinin başlangıcından beri insanlar, yakalandıkları hastalıklara çözüm arama uğraşı içinde olmuştur. Çok uzun bir sürece yayılan gözlemlerin, deneme yanılma çalışmalarının ürünü olan uygulamalar halk hekimliğini ortaya çıkarmıştır.

Çağdaş tıbbın geçmişinin de halk hekimliğine dayanması nedeniyle son yıllarda bu alana ilişkin araştırmalarda bir yoğunlaşma gözlenmektedir. Halk biliminin inceleme alanına giren halk hekimliği araştırmaları, bu alandaki uygulamaların çoğunlukla eski inançların, eski dinlerin kalıntıları olduğunu göstermiştir. Din değiştirme durumunda bile eski inançlar bütünüyle ortadan kalkmamış; Türkler, eski inançlarını yeni dinlerinin içine sokarak sürdürmüşlerdir. Böylece halk hekimliği uygulamaları günümüze ulaştığı gibi, günümüzde de varlığını sürdürmektedir.

Tıp biliminin günümüzdeki gelişkinliğine karşın insanlar hastalıklarını sağaltmak için hâlâ kocakarı ilaçlarını kullanmakta, büyülük işlemlere başvurmakta; tekke, türbe, yatır gibi kutlu sayılan yerlere giderek oralarda yatan ataların manevi gücünden medet beklemekte; ocaklı denilen kişilere başvurarak hastalıklarına çözüm aramaktadır. Bu tür yerlerde bulunan kişiler, belli bir tarifeye bağlı olmayan, kişinin gönlünden kopan bir ödeme karşılığında sağaltıcı kimlikleriyle varlıklarını sürdürmektedir. Falcılar, üfürükçüler, afsuncular, otacılar, aralık ebeleri, kırlangıç uşakları gerçek hekimlerin yapması gereken sağaltım uygulamalarını bir çeşit halk hekimi olarak yapmaktadır.